14 Ocak 2010 Perşembe

Komedyenler Takımı


   Bulunmayı hiç hak etmediğimiz bir turnuvadan, hak ettiğimiz biçimde elendik. İlk 3 period savunmayla uzaktan yakından ilgisi yoktu takımın. Şutlara el kaldırmaktan bile acizdik. Tam bir Türk gibi, ancak son perioda geldiğimizde savunma yapmak aklımıza geldi ama 3. periodu 17 sayıyla geride kapattığımızda, bu işin bittiğini anlamak için öyle basketboldan falan çok anlamaya gerek yoktu. NBA'den sonra dünyanın en zorlu basketbol ligi olan Euroleague'de son çeyreğe 17 sayı geride girip de maç kazanabilen bir takım belki vardır ama ben hatırlamıyorum. İlk 3 periodda takım öyle kötüydü ki, oyuncuların hepsinin nefret ettiklerini bildiğim Tanjevic'i sabote ettiklerini düşündüm. Takım olarak Euroleague'e hiç ama hiç yakışmadık bu sene. 40 sayı farka mağlup olmalar, hiç mücadele etmeden kaybedilen maçlar, 500-1000 arası seyirciye oynayan bir takım olmak vs vs... Euroleague yönetiminin bizi bu organizasyonda, en azından bu sene, daha fazla istemediklerini de gördük bu akşam hakemler sayesinde. Kesinlikle haklılar. Ben de bu kadar üst düzey basketbol oynanan, Avrupa'nın en saygın basketbol organizasyonunda bu seneki Fenerbahçe gibi bir ''komedyenler takımı'' görmek istemezdim açıkçası. Takımdaki herkes birbirinden o kadar habersiz ki son saniyede Mrsic, Marcus Brown'u tutarken (daha doğrusu tutamazken), o saniyede Marcus Brown'u tutması gereken Tarence Kinsey topu oyuna sokan oyuncuyu tutuyor. Sonuç olarak şaka gibi bir Euroleague sezonunu tam da bizim bu sezonki takıma yakışır bir son saniye üçlüğüyle geride bıraktık. Bulunmayı ucundan kıyısından, hiç bir yerinden haketmediğimiz bir turnuvaya bitik ve ruhsuz bir şekilde veda ettik. Bizden bütçe olarak kat kat altta olan Partizan yönetimi, bizim yöneticilere ''Basketbol takımı organizasyonu nasıl inşa edilir?'' dersi verse ne güzel olur..
   İleride nasıl çocuklarıma İstanbul'dan ayrılırken hüngür hüngür ağlayan Marko Miliç'i, canıyla yüreğiyle oynayan Dallas Comegys'i, aklında Fener aşkından başka bir şey olmayan İbo'yu efsane olarak anlatacaksam, 2009/2010 basketbol yönetimini ve teknik ekibini de kara bir leke olarak anlatacağım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder