24 Nisan 2010 Cumartesi
İşkence Bitti
Kabus gibi bir sezonu geride bıraktık takım olarak. Uzun süredir Timberwolves ile ilgili bir şeyler yazmıyordum çünkü sahadaki adamların hiç biri basketbol oynamıyordu. Silah zoruyla o formayı giyiyormuş gibiydi hepsi. Bunların sonucunda da 15 galibiyet 67 mağlubiyetle kapattık sezonu. Detroit'le oynayıp 103-98 kaybettiğimiz sezonun son maçından sonra Kurt Rambis, bu seneki kötü ötesi performansın sorumlusu olarak kendisini, David Kahn'ı ve tüm teknik ekibi gösterdi. New Jersey Nets'ten sadece 3 galibiyet fazla aldık dersem, Rambis'in de bahsettiği ''kötü performans''ın ne kadar içler acısı bir kötü olduğunu daha iyi anlatabilirim. Gerçekten tek kelimeyle berbat rakamlar. Bu kadar vurdumduymaz adamlarla ilgili bir şeyler yazmak da, insanın içinden gelmiyor haliyle. Düşünün ki; bu sezondan aklımda kalan tek güzel şey; sezonun ortalarında Corey Brewer'ın Lakers maçında Fisher'ın üzerinden bastığı smaç. Takımın doğru düzgün galibiyeti yok ki unutulmazı olsun. Şimdi sıkı durun; 6 Şubat'tan beri sadece 2 (yazıyla; iki) (!?) galibiyetimiz var. 2004'ten beri play-off'larda zaten yokuz. 58 galibiyetle kapattığımız 2003/2004 sezonundan sonra takımın galibiyet yüzdesi her sene periodik olarak çok keskin düşüşler yaşadı. Hem Kevin McHale'in hem de David Kahn'ın yaptığı transfer hareketleri sonucunda ligin en genç takımı konumuna geldik bu son 4 senede. Kevin Garnett'tan sonra veteran bir lider gelmedi takıma bir daha. Kevin Love da geçtiğimiz sezonki en büyük sıkıntının bu olduğunu söyledi geçenlerde ve takımdaki neredeyse tüm oyuncuların NBA'deki birinci, ikinci veya üçüncü sezonlarını yaşadıklarını hatırlattı. Tamam, bu sezon öncesinde kimse bize herhangi bir başarı sözü vermemişti ama 15 galibiyet gerçekten büyük skandal. Bu berbat performanstan şöyle pozitif bir şey çıkarabiliriz; Rambis ve Kahn bu takımın potansiyelini tüm çıplaklığıyla gördüler. Ellerindeki oyuncularla ne yapıp, ne yapamayacağımız daha açık ve net olarak göz önüne gelemezdi bu skandal sezon olmasaydı eğer. Kahn da bunun farkında olmalı ki ligi kapattığımız son Detroit maçından sonra; ''yeni sezon bizim için 24 saat sonra başlıyor'' gibi bir şeyler söyledi. Umarım taraftarları sakinleştirmek için yapılmış göstermelik bir açıklama değildir bu, çünkü bu takımı hasta yatağından kaldırabilmek için daha fazla zaman kaybedilmemeli. Yukarıda da bahsettiğim, takımdaki veteran oyuncu eksikliğinin Kahn da farkında tabii ki. 18 Mayıs hayati önem taşıyor bizim için. Bu tarihte drafta kaçıncı sıradan gireceğimiz belli olacak. Umarım ilk 2 sıradan bir yer kaparız. Aksini düşünmek bile istemiyorum. Salary cap'ten de baya sağlam para girecek kasaya. Timberwolves için 12 Milyon Dolar'ın üzerinde rakamlardan bahsediliyor. Draft'tan kapacağımız ilk 2 sıra ve Salary cap'ten gelecek para, şu anda ihtiyacımız olan acil müdahale adına güzel şeyler. Artık top Kahn ve Rambis'te. 18 Mayıs gelsin, draft'a kaçıncı sıradan katılacağımız belli olsun, muhtemel stratejiler üzerine konuşalım.
20 Nisan 2010 Salı
...............
Başlık atamadım çünkü ne yazarsam yazayım bu kayıp karşısında kelimeler çok güçsüz kalacak. Az önce, 80 ve 90'lı yılların efsane grubu Gangstarr'dan Guru'nun hayatını kaybettiğini öğrendim. Yaşayan en iyi MC'lerden birisiydi, artık gelmiş geçmiş en iyi MC'lerden birisi oldu ne yazık ki. O'nun efsanesini anlatmaya kelimeler yetmez. Biz dinleyicilerine de bir şeyler yazmış hastanedeyken Solar'ın söylediğine göre. Ama alttaki yazıyı okuyunca insan ister istemez ''Solar bunu kendi mi yazdı acaba?'' diye düşünmeden edemiyor. Dj Premier'in ismini bile ağzına almaktan çekinmiş Guru. ''eski Dj'im'' ifadesini kullanıyor Premo için. Hani küfür etmediği kalmış yalnızca. Konu Solar'a gelince dünyanın en iyi insanı olmuş Solar, Guru için. Solar'ın yeni oyunlarından birisi olabilir bu alttaki son mektup. Şu saatten sonra çok da önemli değil zaten. Guru ( Gifted Unlimited Rhyme Universal) artık yok. Guru'nun, dünyanın dört bir yanındaki dinleyicilerine bıraktığı mektup (Solar'ın söylediğine göre) altta;
"I, Guru, am writing this letter to my fans, friends and loved ones around the world. I have had a long battle with cancer and have succumbed to the disease. I have suffered with this illness for over a year. I have exhausted all medical options. I have a non-profit organization called Each One Counts dedicated to carrying on my charitable work on behalf of abused and disadvantaged children from around the world and also to educate and research a cure for this terrible disease that took my life. I write this with tears in my eyes, not of sorrow but of joy for what a wonderful life I have enjoyed and how many great people I have had the pleasure of meeting, my loyal best friend, partner and brother, Solar, has been at my side through it all and has been made my health proxy by myself on all matters relating to myself. He has been with me by my side on my many hospital stays, operations, doctors visits and stayed with me at my home and cared for me when I could not care for myself. Solar and his family is my family and I love them dearly and I expect my family, friends, and fans to respect that, regardless to anybody's feelings on the matter. It is my wish that counts. This being said I am survived by the love of my life, my sun KC, who I trust will be looked after by Solar and his family as their own. Any awards or tributes should be accepted, organized approved by Solar on behalf myself and my son until he is of age to except on his own."
"I, Guru, am writing this letter to my fans, friends and loved ones around the world. I have had a long battle with cancer and have succumbed to the disease. I have suffered with this illness for over a year. I have exhausted all medical options. I have a non-profit organization called Each One Counts dedicated to carrying on my charitable work on behalf of abused and disadvantaged children from around the world and also to educate and research a cure for this terrible disease that took my life. I write this with tears in my eyes, not of sorrow but of joy for what a wonderful life I have enjoyed and how many great people I have had the pleasure of meeting, my loyal best friend, partner and brother, Solar, has been at my side through it all and has been made my health proxy by myself on all matters relating to myself. He has been with me by my side on my many hospital stays, operations, doctors visits and stayed with me at my home and cared for me when I could not care for myself. Solar and his family is my family and I love them dearly and I expect my family, friends, and fans to respect that, regardless to anybody's feelings on the matter. It is my wish that counts. This being said I am survived by the love of my life, my sun KC, who I trust will be looked after by Solar and his family as their own. Any awards or tributes should be accepted, organized approved by Solar on behalf myself and my son until he is of age to except on his own."
16 Nisan 2010 Cuma
Dj Premier on the Radio 1994
Yaşayan efsane Dj Premier'in 94 yılında 1 saatlik setiyle konuk olduğu radyo şovu var yukarıda. Turntable ağlıyo resmen. Çok tehlikeli yıllar bu 90'lar.
13 Nisan 2010 Salı
DJ LBR Old Skool Masterpiece's
Normalde, eğer sanatçı kendisi download izni vermemişse ben de buraya link koymuyorum. Ama öyle bir parça geçtiki elime, bunu insanlığa yaymak büyük sevap. Kutsal kitap gibi mixtape kısacası. Fab 5 Freddy'den Afrika Bambaata'ya, Sugar Hill Gang'den Grand Master Caz'e 1979 ile 1984'e kadar hip hop klasikleri var bu mixtape'de. Ghetto Blaster'li zamanlara geri dönüyoruz. Köklere yani ama öyle böyle değil, çok derin bu mixtape'deki mevzu. Daha önce hiç duymadığım çok funky parçalar da var tabii ki. Bunu yaptığıma inanamıyorum ama download linki altta : p
Edit: Dj LBR bunu bedava dağıtmış. Boşuna panik yapmışım. Şimdi yazıyı baştan almayalım : )
DJ LBR Old Skool Masterpiece's
Edit: Dj LBR bunu bedava dağıtmış. Boşuna panik yapmışım. Şimdi yazıyı baştan almayalım : )
DJ LBR Old Skool Masterpiece's
10 Nisan 2010 Cumartesi
De La Soul Türkiye'de
Golden Age dönemi hip hop efsanesi De La Soul'u bu yaz İstanbul'da izleyebileceğiz. Efes Pilsen One Love Festival line up'ında onların da ismi var. 19-20 Haziran'da festival ama De La Soul'un sahne alacağı gün belli değil daha. Bu ilk Türkiye ziyaretleri şerefine, en kısa zamanda grupla ilgili bir yazı yazmassak ayıp ederiz gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var ?
7 Nisan 2010 Çarşamba
Andray Blatche'in Triple Double Aşkı
İki gece önce oynandı bu maç. Sonuç; tabii ki Nets yine yenildi ama Blatche'nin son dakika içinde triple double yapmak için gösterdiği çaba rakip oyuncuyla rebound pazarlığına kadar gidiyor. Daha fazla bir şey söylemeyelim, video'yu yapan arkadaş saniye saniye her şeyi açıklamış zaten sağolsun.
4 Nisan 2010 Pazar
Shawn Chrystopher
Kanye West'in ruhunu Roc-A-Fella Records ve dolayısıyla Jay-Z için satmadığı yıllarını düşünün. Hani şu trafik kazası geçirip kendisini saçma sapan İsa zırvalıklarına kaptırmadan önceki hallerini. 2004 yılında çıkan The College Dropout albümündeki çok sıkı single'larını düşünün. Albümlerinde autotune'a yer vermediği yıllar, güzel zamanlardı Kanye için ama Shawn Chrystopher isimli bu adam o yıllardaki Kanye West'ten bile daha çok umut veriyor. Shawn Chrystopher'ı Kanye ile kıyaslamamın nedeni tarzlarının birbirine çok benzemesi. Yukarıda da bahsettiğim gibi Shawn şimdilik daha yeraltı ve daha dinlenilesi. İleride ne olur bilemem. Hazır birkaç işini de bedava yayınlamışken bu adama bir şans vermeden geçmeyin. Şansı yaver giderse 2-3 yıla kadar ismini çok duyabiliriz. Alttaki sitesinde download linkleri var. En alttaki Myspace sayfası linki de araştırmayı derinleştirmek isteyenler için gelsin.
Shawn Chrystopher's Official Site
Shawn Chrystopher's Myspace
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)