3 Kasım 2009 Salı

Panik Yok


Yazıya Kevin Love ve Corey Brewer'ın kontratlarını 2010-2011 sezonuna kadar uzattığımızla başlayalım ilk önce. Brewer ile 4 yıllık, Love ile ise 3 yıllık opsiyonlu sözleşmemiz vardı zaten ve her iki oyuncu da en azından seneye de takımda olmaya devam edecekler.
En son yazıdan bu yana ilk önce Suns ile sonra da Clippers ile oynadık ve 2 yenilgi aldık ne yazık ki. İlk önce Suns maçıyla başlayalım değerlendirmeye, daha sonra da Clippers'a geçelim o zaman;
Suns'a 120-112 mağlup olduk ama, maçtan sonra coach Rambis'ten tutun da Gomes'a kadar herkes şöyle iyiydik böyle iyiydik diye demeçler verdi basına. Bazı yönleriyle ben de katılıyorum bu iyimser açıklamalara. Al Jefferson yavaş yavaş geri döndüğünün sinyallerini vermeye başladı Suns maçıyla. Big Al inanılmaz bir ilk period oynadı, 21 sayı ürettiği maçın 15 sayısı ilk periodda geldi. 2. ve 3. periodlarda Jefferson suskun kalınca Suns kontrolü ele geçirdi. Bu iki periodda beşer sayılık üstünlük kurdular. Son periodda Jefferson biraz olsun uyandı ama bu bize maçı değil 4. period üstünlüğünü getirdi sadece ve mağlup olduk sonuçta. Corey Brewer'ın bu maçta 19 sayıyla kariyer rekoru kırdığını da hatırlatalım o zaman. Phoenix Suns sezona çok hızlı başladı ve bizim galibiyetle beraber 3-0 oldular. Herkes LA, Boston, Cleveland'dan bahsedince biraz unutuldular gibi sanki ama benim bu seneki sürpriz adayım kesinkle onlar. Neyse biz kendimize dönelim. Grant Hill ve Jason Richardson'ı savunmakta zorluk çekince ve bu iki superstarın sağlam hücum yüzdelerine sürpriz bir isim; pivot Channing Frye'nin de 25 sayılık performansı eklenince pek de istediğimiz manzara oluşmadı maç sonunda. Sonuçta Suns ve Timberwolves arasında çok fazla tecrübe farkı var. Maç sonunda teknik ekibin ve oyuncularımızın ''bir şeyler öğrenmek'' ve ''tecrübe kazanmak'' temalı açıklamalarının yaşandığı bu tarz maçları çok fazla görmeyiz umarım.
Coach Rambis'in eski yuvasına, Staples Center'a gittik bu kez. Sunsla kıyasladığımızda daha dişimize göre olan ve sezona 0-3 ile başlayan Clippers'a son dakikada maçı vermek Suns mağlubiyetine göre çok daha üzücü oldu. Rakipte sezona müthiş başlayan Chris Kaman bizim potaya da 25 sayı bıraktı. Böyle manzaraları gördükçe Kevin Love'ın bir an önce takıma katılmasını gerektiği gerçeğini tekrar tekrar görüyoruz. Son periodda maç tam 8 kez el değiştirdi ve kaybeden 3 sayıyla biz olduk. Bu yenilgiyle 1-3 olduk ve önümüzde Boston maçı var. Galibiyet olursa bu sezonun şimdiye kadar ki kısa bölümünün en büyük sürprizine imza atarız, kaybedecek pek bir şeyimiz yok zaten Boston maçında.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder